Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen "Sürdürülebilir Tarım ve Tarımda Markalaşma" temasıyla "Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması" programına katıldı.
Erdoğan burada yaptığı konuşmada programdan önce genç ve kadın çiftçiler ile kooperatif ürünlerinin yer aldığı stant alanını ziyaret ettiğini, ülkenin tarımının çeşitliliğine ve zenginliğine tekrar şahit olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Bu hazineyi ne kadar ileriye taşırsak Türkiye için o kadar iyi olacaktır. Tabii bunun için tarım sektörünün tüm paydaşlarının el ele vermesi, iş birliği ve dayanışma içinde hareket etmesi mühimdir. Tarım sektörünün bütün aktörlerini aynı zamanda buluşturan bu tarz programlar anlayış birliğinin tesisini de kolaylaştırmaktadır. Değerli fikirleriyle bugünkü buluşmaya katkı sunan tüm hocalarımıza ve sektör temsilcilerine teşekkür ediyorum. Ülkemizin kalkınmasına, ekonomimizin büyümesine, sofralarımıza ulaşan çeşitli nimetlerin üretimine alın teri dökerek vesile olan çiftçilerimize de buradan bir kez daha selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin tarım ekosistemini geliştirmek için herkesin fikrine, katkısına, eleştirisine, önerilerine sonuna kadar açığız. Yeter ki tarım konusu ezberlere ve ön yargılara kurban edilmesin. Yeter ki cımbızla çekilen bir ürün üzerinden sektöre haksızlık yapılmasın." dedi.
Türkiye'nin tarımda son 21 yılda nereden nereye geldiğini, karşılaştırmalı olarak çok detaylı bir şekilde ortaya koyduklarını belirten Erdoğan, "Ülkemizde muhalefetin ezberi olan 'Tarım bitti' tezlerinin ne kadar içi boş, temelsiz ve gerçek dışı olduğunu rakamlarla ispat ettik. Biraz önce Tarım ve Maliye bakanlarımız da yaptıkları konuşmalarla bunu tekrar teyit ettiler." diye konuştu.
Özellikle hemen her sene tedavüle konulan saman ithalatı söyleminin, tarım sektörünün tüm paydaşlarına yapılmış bir hakaret olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin gerçekler yerine çarpıtmaları ve bunun üzerinden yapılan muhalefeti artık geride bırakması gerektiğini, eski muhalefet tarzının raf ömrünü tamamladığını ve bunun yerine, eleştiren ama daha yapıcı bir anlayışın ikame edilmesinin Türkiye için daha faydalı olacağını ve kendilerinin de böyle olmasını arzu ve ümit ettiklerini kaydetti.
Elini vicdanına koyan herkesin kabul ettiği bir hakikat olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemizin son 21 yılda başarı hikayesi yazdığı alanların en başında tarım, hayvancılık ve su ürünleri vardır. Bunu söylerken elbette her şey güllük gülistanlık diyemeyiz. Dünyadaki tüm ülkeler gibi bizim de sıkıntılarımız var. Tarımsal girdi fiyatlarındaki artış, çözmemiz gereken buna benzer sorunlarımız var. Kırmızı ve beyaz et fiyatlarında son dönemde yaşanan dalgalı hareketleri yok sayamayız. Gübre fiyatlarındaki artışlardan, gündelik ve sürekli işçi eksikliğine kadar farklı alanlarda yükselen şikayetlere kulaklarımızı tıkayamayız. Başarılarımızla birlikte halen problem üreten alanların farkındayız. Muhasebemizi yaparken ne ifrata ne tefrite kaçıyor, dengeli ve objektif bir şekilde kendimize ayna tutuyoruz. Amacımız güçlü ve zayıf yanlarımızı en doğru biçimde tespit etmektir. Tarımda da durum farklı değildir. Burada da çözüm odaklı bakış açısıyla hareket ediyoruz. Başarılarımızın sayısını arttırmanın, eksiklerimizi gidermenin derdindeyiz. Problemlerimize ortak akılla çözüm yolları geliştirmeye çalışıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarım sektörünün 21 yılda elde ettiği başarıların değersizleştirilmesine mahal vermeden, milletin en çok şikayet ettiği hususlara odaklanarak Türkiye'yi hep beraber hedeflerine ulaştırmak istediklerini belirtti.
Milli mesele olan tarımda, hiç kimseye kapıları kapatmadıklarını dile getiren Erdoğan, "Türkiye'nin tarım ekosistemini geliştirmek için herkesin fikrine, katkısına, eleştirisine, önerilerine sonuna kadar açığız. Yeter ki tarım konusu ezberlere ve ön yargılara kurban edilmesin. Yeter ki cımbızla çekilen bir ürün üzerinden sektöre haksızlık yapılmasın. Allah'ın izniyle gerisi biraz gayret ve emekle zaten kolayca gelecektir." ifadelerini kullandı.
"TOPLAM 33 MİLYON TON TAHILIN BOĞAZLARIMIZDAN GÜVENLİ GEÇİŞİNİ SAĞLADIK"
Dünyanın gelişmiş ülkelerinin Afrika'da tarım arazisi kiralamak için büyük bir yarış içinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle birlikte su kaynakları ve havzaları birer çatışma hattına dönüşüyor. Asya, Amerika, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki birçok gerilimin altında su kaynaklarıyla ilgili anlaşmazlıklar yatıyor." şeklinde konuştu.
Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşında tüm ülkelerin gıda arz güvenliğini temin için nasıl kıyasıya mücadeleler verdiklerini unutmadıklarını aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin gayretleriyle hayata geçirilen Karadeniz Girişimi olmasaydı başta Afrika ülkeleri olmak üzere birçok yerde kıtlık yaşanacaktı. Açlık tehdidiyle karşı karşıya kalan 10 binlerce insan hayatını kaybedecekti. Biz buna kayıtsız kalamazdık ve hamdolsun kalmadık. Toplam 33 milyon ton tahılın Boğazlarımızdan güvenli geçişini sağlayarak durumun iyice kontrolden çıkmasına engel olduk. Şunu bir defa görmemiz lazım; tarımın önemi azalmayacak bilakis daha da artacak. Her yeni küresel kriz, gıda üretimi ve tedarikinin ne kadar stratejik bir alan olduğunu teyit edecek. İklim değişikliği, çevre kirliliği, küresel ısınma ve bölgesel riskler arttıkça rekabet kızışacak hatta belki de daha kanlı hale gelecek. Bizim ülke olarak tüm hazırlıklarımızı buna göre yapmamız gerekiyor. Diğer türlü ciddi sıkıntılarla karşılaşmaktan kendimizi kurtaramayız."
“YENİ BİR TARIM VE KIRSAL KALKINMA SÜRECİ BAŞLATIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çiftçilerin finansman ihtiyacını karşılamak üzere Ziraat Bankası'nın kullandırdığı tarım kredilerinin tutarının 480 milyar lirayı aştığını, bu kredilerden yararlanan çiftçilerin sayısının da 1,2 milyonu geçtiğini belirterek, "Tarımın anavatanı olan Anadolu'da yeşil kalkınma ve yerelden kalkınma ilkesiyle yeni bir tarım ve kırsal kalkınma süreci başlatıyoruz." dedi.
Türkiye Yüzyılı'nın temel unsurları arasında tarımın, hayvancılığın, kırsal kalkınma ve tüm bu alanlardaki verimlilik artışının ayrı bir yeri olduğunu söyleyen Erdoğan, son 21 yılda bunun altyapısını güçlendirme yolunda önemli adımlar attıklarını ve tarım desteklerini hem çeşitlendirdiklerini hem de ciddi oranda yükselttiklerini belirtti.
Tarım Kredi Kooperatiflerinin sektörün ve çiftçilerin daima yanında olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Çiftçilerimizin finansman ihtiyacını karşılamak üzere Ziraat Bankamızın kullandırdığı tarım kredilerinin tutarı 480 milyar lirayı aşmış durumdadır. Bu kredi miktarıyla Ziraat Bankası, sektörün kredi ihtiyacının yüzde 75'ini tek başına omuzlamıştır. Bu kredilerden yararlanan çiftçilerimizin sayısı 1,2 milyonu aştı. Ziraat Bankası'nın kullandırdığı tarım kredilerinin yüzde 91'i, yani 435 milyar liralık kısmı, faiz desteği verilen kredilerden oluşuyor. Bu kapsamda 587 binin üzerinde çiftçimizin 110 milyar lira tutarındaki tarım kredisinin faizinin tamamı, devletimiz tarafından ödeniyor. Sübvansiyonlu tarım kredisi kullanan çiftçilerimizin faizlerinin ortalama yüzde 69'luk kısmını, yine devletimiz karşılıyor. Bu uygun finansman kaynağı ne kadar çok çiftçimize ulaşır ve ihtiyacını karşılarsa, çiftçilerimizin karlılıklarına o derece katkı sağlamış oluruz. Bizim gayemiz, insanları doğdukları yerde doyar hale getirmektir." diye konuştu.
Konuşmasından önce, yanında oturan bir besiciye "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunu ve "Manda yetiştiriyorum." cevabını aldığını aktaran Erdoğan, "10 mandayla başlamış. Şu anda 120 mandası var. Öyle mi? Mesele bu." dedi.
"Tarımın anavatanı olan Anadolu'da yeşil kalkınma ve yerelden kalkınma ilkesiyle yeni bir tarım ve kırsal kalkınma süreci başlatıyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kırsal Kalkınma Hibe Programlarımızı, üretim planlamasını dikkate alarak yeniden düzenledik. 2024 yılı Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı hibe desteğine esas proje limitini, 7 milyon liradan 14 milyon liraya yükselttik. 5 milyar lira hibe desteği sağlayacağımız
7 bin projeyi ve hak sahiplerini, bugünden itibaren Tarım ve Orman Bakanlığımız açıklamaya başlayacak. Bu projelerle toplam 13 milyar lira yatırım yapılacak olup, yaklaşık 20 bin vatandaşımıza istihdam sağlayacağız. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri, çiftçilerimiz için ilk kez hayata geçen yeni tarımsal kredi uygulamalarını ay başında kamuoyuyla paylaştı. Üretim planlaması kapsamında üretim ve sözleşmeli üretim yapan çiftçilerimiz ilk defa ilave faiz, kar payı indiriminden yararlanabilecek. Organize tarım bölgesi yatırımı yapacak üreticilerimize ve birinci derecede tarımsal amaçlı örgütlerimize de ilk defa ilave faiz indirimi uygulanacak."
ÇİFTÇİYE VE BESİCİYE KREDİ LİMİTİ ARTIRMA MÜJDESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küçük ekipman kredisinin limitini 150 bin liradan 250 bin liraya çıkarıyoruz. Küçükbaş hayvan üreticilerimize işlerini büyütmeleri, hayvan sayılarını çoğaltmaları, atıl işletme kapasitelerini üretime kazandırmaları amacıyla verilen kredinin limitini de 400 bin liradan 600 bin liraya getiriyoruz. Büyükbaş süt hayvancılığıyla iştigal eden üreticilerimiz için bu rakamı 1 milyon liradan 1,5 milyon liraya yükseltiyoruz." ifadelerini kullandı.
Her zaman gençlerin geleceğimiz olduğunu söylediğini anımsatan Erdoğan, gençlerin tarım alanında iş ve işletme sahibi olmalarını teşvik ettiklerini belirtti.
Türkiye'deki genç nüfusa tarım dahil ne kadar fazla alternatif iş kolu oluşturulabilirse, ekonomi için o kadar güzel olacağını söyleyen Erdoğan, "Genç çiftçi kredisinin limitini 1,5 milyon liradan 2,5 milyon liraya artırıyoruz. Kadın çiftçi kredisinin limitini de aynı şekilde 1,5 milyon liradan 2,5 milyon liraya yükseltiyoruz. Ziraat Bankamızın bu müjdeli haberlerinin de çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu kredilerin katkısıyla tarım sektörümüz geliştikçe inşallah Türkiye daha müreffeh, milletimiz daha huzurlu, geleceğimiz daha aydınlık, daha güvenli olacaktır. Rabbim yolumuzu, bahtımızı, açık etsin diyorum." dedi.
Erdoğan, bu imkanların sağlanmasında emeği geçenleri tebrik etti.
Programda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde tarımsal üretimde önemli başarılar elde ettiğini dile getirerek tarımsal kredilerin sektörün gelişmesi için büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.
Bitkisel üretimden hayvansal üretime, su ürünleri üretiminden tarımsal AR-GE'ye, kırsal kalkınma yatırımlarından su ve sulama yatırımlarına, tarımsal desteklerden sübvansiyonlu kredilere kadar, birçok alanda üretimi ve üreticiyi desteklediklerini kaydeden Yumaklı, üreticinin modern tarımsal üretim yöntemleri ile tanışmasını sağladıklarını anlattı.
Yumaklı, genç ve kadın üreticilere hibe desteklerde pozitif ayrımcılık yaparak sektöre katılmalarını sağladıklarını ifade ederek, "Böylece tarımsal verilerimizde önemli artışlar gerçekleşti. Tarım-orman sektörümüz son 21 yılın 16'sında büyüme gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.
Geçen yıl 137 milyon ton bitkisel üretimle rekor kırdıklarını aktaran Yumaklı, "69,2 milyar dolarlık tarımsal hasılayla, Avrupa'da birinci, dünyada ilk 10 ülke arasına girdik. Bu yılın ilk çeyreğinde ise 9,3 milyar dolarlık tarımsal ihracatla tüm zamanların rekorunu kırdık. Hem ihtiyacımız olan gıdayı üretiyoruz hem de ürettiğimiz gıdanın fazlasını ihraç ediyoruz." diye konuştu.
Yumaklı, son 10 yıllık süreçte dünyada ve bölgede sektörü etkileyen birçok değişim yaşadıklarını belirterek, "İklim değişikliğinden nüfus artışına, pandemiden savaşlara, afetlerden göçlere kadar, sektörü etkileyen birçok risk faktörüne rağmen bu süreci yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.
"ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİ'NE KAYITLI ÇİFTÇİ SAYIMIZ 74 BİN KİŞİ, ALAN MİKTARIMIZ 6,4 MİLYON DEKAR ARTTI"
Son 22 yılda tarımsal üretime kazandırdıkları güçlü altyapıyı, daha dayanıklı hale getirmek için çalıştıklarına işaret eden Bakan Yumaklı, Türkiye Yüzyılı'nı üretimin ve üreticinin yüzyılı yapma vizyonu ile yola çıktıklarını söyledi.
Yumaklı, tarım politikalarını 5 temel eksende topladıklarını, bunların sürdürülebilirlik, verimlilik, kalite, kayıtlılık ve sektöre yatırım olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Son 1 yılda tarımsal üretim planlaması, sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılması, işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması, kayıt altına alınan arazi miktarını artırarak, desteklerden faydalanan çiftçi sayımızın artırılması ve tarım sayımı gibi önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. Bu çalışmaların sahada meyvelerini almaya başladığımızı da özellikle ifade etmek istiyorum."
Geçen seneye göre, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı çiftçi sayısının 74 bin kişi, alan miktarının 6,4 milyon dekar arttığını aktaran Yumaklı, şöyle devam etti:
"Üretim planlaması kapsamında, teknik komitelerin karar alma süreçlerini bu hafta tamamlayacağız. Hazırlanan raporlar, kurul onayına sunulmak üzere bakanlığımıza gelmiş olacak. Belirlenen takvim doğrultusunda 3 yıllık üretim planlarımızı kamuoyu ile paylaşacağız. Yakın zamanda açıklayacağımız yeni tarımsal destekleme modelimizi de üretim planlamasına entegre ederek, sektörümüzün gücüne güç katacağız."
"ÜLKEMİZİN REKABET GÜCÜNÜ ARTIRMAK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Bakan Yumaklı, 22 yılda üreticinin modern tarım yöntemleriyle buluşması için en önemli araçlardan birinin sübvansiyonlu tarımsal krediler olduğuna işaret etti.
Tarımsal kredilerin sektörün gelişmesi için büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Yumaklı, şu ifadeleri kullandı:
"Bu sayede çiftçilerimizin yatırım yapmaları, üretimi ve gelirlerini artırmaları için gerekli olan finansman ihtiyacını sağlıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile sektörün bu ihtiyacına cevap vermek için yoğun mesai harcıyoruz. Tarımsal üretim planlaması ve sözleşmeli üretime entegre ettiğimiz yeni kredilerin de hayırlı olmasını diliyorum. "
Yumaklı, "Ambarın anahtarı kimde ise güç ondadır" düsturuyla ülkenin rekabet gücünü artırmak için var güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.